En yakınındaki köy olan Abrank ya da Abarank’ın [Abrenk, Üçpınar] adını taşıyan, Dzagkar [Büklümdere] ve Goter [Kötür, Bağpınar] köylerinin adlarıyla da anılan Surp Tavit Manastırı, Tercan [Mamakhatun] bölgesindeki Khatch Ler yani Haç [Höbek] Dağı’nın kuzey yamacında, Fırat’ın batı kolunun sol tarafında, 39°39’ Kuzey enlemi, 40°17’ Doğu boylamında, 2360 metre yükseklikte yer alır.
Manastır, biri aşağıda, diğeri yukarıda olmak üzere iki kısımdan oluşur. Abrank Surp Tavit, önceleri, 4. yüzyılda Ermeni Krallığı’nın Hıristiyanlığı kabul etmesini sağlayan aziz Surp Krikor Lusavoriç tarafından kurulduğu söylenen bir martiryumdu. 1488 tarihli bir metinde, ilk kurulduğunda bu azize ithaf edilmiş olan Abrank Surp Krikor Manastırı’ndan söz edilir. Manastır, daha sonra, Ermeni Kilisesi’nin ünlü azizlerinden, Dıvinli olduğu söylenen ve 693 yılında, Arapların baskısının yoğun olduğu dönemde ölen Aziz Tavit’in adıyla anılır. İranlı olan Aziz Tavit’in adı uzun süre Lusavoriç’le özdeşleştirilmiştir. Manastırın yeni adı, genellikle, muhtemelen röliklerin buraya nakledilmiş olması nedeniyle, bu azizin nihai mezarı olduğuna inanılan Yukarı Manastır için kullanılırdı. Abrank Manastırı, yerel Ermeni soylular sınıfından ailelerin, özellikle de, Selçuklu, Moğol ve Türkmen güçleriyle bir dizi uzlaşma ve çatışma yaşayarak, aralıklarla 16. yüzyıla kadar devam eden Ermeni Yerzınga Prensliği’nin dinî ve sivil beylerinin koruduğu ve büyük saygı gösterdiği bir yerdi. Yerel kitabelerde karşımıza, 1171’de ölen genç Krikores; 1175’te, Baron Gosdantinos, erkek kardeşi ve kız kardeşi Katramite ile birlikte Keşiş Sahag; 1194’te Keşiş Hovhannes; 1275-1276’da ünlü başepiskopos Yerzıngalı Sarkis Hovhannes, oğlu Baron Hovhannes ve Sultan III. Keyhüsrev çıkar. Surp Tavit, 1521-1535 yılları arasında keşiş rahip Mağakya Tercantsi’nin (Tercan'lı Mağakya) (1490?-1545) bölgede yenilediği anıtlar arasında yer alır.
Abrank Manastırı, 1691 tarihli bir belgeye göre, Tercan Başepiskoposu’nun ikametgâhıydı; 18. yüzyılda, Muş Surp Garabed Manastırı’na (no. 53) bağlı bir manastırlar ağının içinde yer alıyordu ve bu manastırla, Kıği Surp Garabed Manastırı (bkz. no. 60) aracılığıyla ilişki kuruyordu. O dönemde, Aşağı Manastır’da, Surp Garabed’e ithaf edilmiş bir kilise bulunuyordu. 19. yüzyılda, Kudüs Surp Hovhannes Manastırı cemaatinden Başrahip Ardzrunyan (1849-1853) ve sonrasında, 1859’dan 1893’e kadar başrahiplik ve başepiskoposluk görevinde bulunmuş olan keşiş-mimar Yeprem, manastırı baştan aşağı yenilerler. Aşağı Manastır’daki ilk martiryuma bitişik olarak inşa edilip Surp Garabed’e ithaf edilen yeni kilise ile etrafındaki duvarlar ve eklenti binalar, onların eseridir. Bu çalışma, 24 Kasım 1849’da, 38 yerel cemaatin ve bu episkoposluk bölgesindeki diğer bir manastırın temsilcileri tarafından, episkoposluğun gelirlerini bu işe aktarılması için imzalanan anlaşmayla yapılmıştır. Manastır, 20. yüzyılın başında, Keşiş Asdur Der Harutyunyan’a emanet edilmiştir. Söz konusu dönemde, manastır bünyesinde, mali durumu iyi olmayan bir okul bulunuyordu; episkoposluk heyeti, 1910’da, okulun ıslahına karar vermişti.
Aşağı Manastır şu yapılardan oluşur: 1851 ve 1873 yılları arasında, başrahipler Mıgırdiç ve Yeprem tarafından, daha eski bir kilisenin bulunduğu yere inşa ettirilmiş, 17 × 12,1 metre ölçülerinde, dört serbest mesnet üzerinde duran, kubbe kasnağına ve kubbeye sahip, kapalı haç planlı bir yapı olan Surp Garabed Kilisesi; yeni yapının bitişiğinde bulunan, 6,2 × 3,9 metre ölçülerindeki ilk martiryum; kuzey ve batı taraflarında episkoposluk binası, konutlar, vekilharç odası ve diğer yapıların bulunduğu, avluyu çevreleyen 69x35 m ebadında duvarlar; bir çeşme ve bir havuz. Kilisenin sol apsidiyolünde, yapıyı inşa ettiren Başrahip Yeprem’in mezarı yer alır. Yukarı Manastır ise, 7,4 × 5,5 metre ölçülerinde bir yapı olan, 12. yüzyılda restore edilen ve kesin surette bir cenaze şapeli olan Surp Tavit Kilisesi ile, 1171, 1175, 1194 ve 1277 tarihli, istisnai nitelikte (içlerinden ikisi yaklaşık 5’er metre yükseklikte olan) khaçkarların bulunduğu bir mezarlıktan oluşur. 1275-1276’da, Yerzınga Başepiskoposu Sarkis, oğlu Hovhannes ve Selçuklu Sultanı III. Keyhüsrev, 1175 tarihli büyük khaçkarın üzerine, Ermenice ve Arapça olarak kendi kitabelerini eklemişlerdir. Manastıra ait başka topraklar ve bir orman da vardı.
Aşağı manastır, plan (G. Brucchaus)
Birinci Dünya Savaşı’nın ardından el konan ve sonrasında metruk kalan Abrank Manastırı, kısmen tahrip edilmiştir. Aşağı Manastır’ın doğu, güney ve batı duvarları büyük ölçüde yok olmuş, eklenti binalar çökmüştür. Surp Garabed Kilisesi hasar görmüş olsa da hâlâ ayaktadır, ancak kiliseyi inşa ettiren Başepiskopos Yeprem’in mezarı yok olmuştur. Kilisenin alınlık tablasının üstündeki kitabeler 1988 yılında hâlâ görünür durumdaydı, ancak bugün, taçkapının üstündeki kitabeler gibi, onlar da kaybolmuştur. Yukarı Manastır’daki Surp Tavit Kilisesi tahrip edilmiş, 1980’lerden günümüze durumu büyük ölçüde kötüleşmiştir. 1980’li yılların başlarında hâlen ayakta olan, 1277 tarihli khaçkar üst köşesinden kırılmış ve devrilmiştir. 1175 ve 1194 tarihli iki dev khaçkarın üzerlerinde bulunan kitabelere vurulmuş darbeler, derin oyuklar bırakmıştır.
Van Loo, 1991, 310-317. Thierry, 2005, 53-60. Bruchhaus, 2010,228-249.