Kimi zaman Surp Khaç Manastırı adıyla da anılan bu tapınak, Sebuh Sıradağları’nın batı kolunun güney yamaçları üzerinde, bir zamanlar gelişmiş bir kasaba olan Tıvnig yada Tıvgner’in [Koruyolu] batısında, 1600 metre yükseklikte bulunan Tortan [Doğan] köyünde, 39°39’ Kuzey enlemi, 39°08’ Doğu boylamında yer alır. Eski bir pagan tapınağı olan Tortan'ın kuruluşu, bu dağdaki bütün önemli manastırlar gibi, Aziz Krikor Lusavoriç’in hayatındaki çeşitli olaylarla ve onun röliklerinin hikâyesiyle ilişkilendirilir.
Birçok geleneksel anlatı, Tortan’da, 4. yüzyıl gibi çok erken bir dönemde ya da 7. yüzyılda, Aziz Krikor’un röliklerinin (belki yalnızca bir kısmının) Surp Lusavoriç martiryumundan (bkz. no. 45) buraya aktarılmasından sonra kurulmuş bir kilise bulunduğuna işaret etmektedir. Tortan tapınağı, Lusavoriç’in ikinci mezarıdır; ailesine mensup (Kilise’nin başında bulunan) haleflerinin ya da doğrudan doğruya onun öğretileriyle ve Ermeni Krallığı’nın 4. yüzyılda Hıristiyanlığa geçişiyle özdeşleştirilen kişilerin röliklerinin buraya getirilmiş olması şaşırtıcı değildir. Tortan Kilisesi’nde, Surp Krikor dışında, şu azizlerin mezarları ya da röliklerinin muhafaza edildiği sandıklar bulunmaktadır: Bir tarafta, Aziz Krikor’un öğrencisi Korepiskopos Taniyel, oğlu Vırtanes, torunu Husig, Husig’in torunu olan ve Büyük Nerses’le çalışmış olan Episkopos Khat; diğer tarafta, Kral IV. Tiridates (Dırtad), eşi Kraliçe Aşkhen, kız kardeşi Khosrovituğt; son olarak, Sebuh Dağı’nda Lusavoriç’in röliklerini bulmuş olan Keşiş Karnig. Bazı geleneksel anlatılarda, Tortan’daki dokuz azize başka isimler de eklenir.
Katolikos V. Hovhannes’in (899-931), Sebuh Dağı’ndaki (bkz. no. 45) inzivası sırasında ziyaret ettiği Tortan’daki tapınak, 15. yüzyılda bir manastırdı. Bilinmeyen bir tarihte, mezarların bulunduğu kilisenin önüne, ondan daha yüksek bir seviyede, üç apsisli ve narteksli bir yapı olan ‘Dış Kilise’ inşa edilmiş, ilk kilise ‘Aşağı Kilise’ adıyla anılır olmuştur. Dokuz Azizler Mezarlığı, Sebuh Dağı’ndaki önemli manastırların aksine, ünlü bir skriptoryum değil, hac mekânıydı. 19. yüzyılda ve 20. yüzyılın başında, Yerzınga’ya [Erzincan], Sebuh Dağı’na yapılan hac ziyaretlerinin son durağıydı; onun öncesinde, Gabos, Surp Lusavoriç ve Avak Vank manastırlarında (bkz. no. 46, 45, 44) duraklanırdı. Bu manastırlar gibi, Tortan Dokuz Azizler Mezarlığı da Prokhoronyants hanedanının idaresi altındaydı. Aşağı Kilise, 1885 yılı civarında restore edilmiştir.
Tortan Dokuz Azizler Mezarlığı’nda şu yapılar bulunuyordu: (A) Muhtemelen 7. yüzyıl ile 10. yüzyıl arasındaki bir tarihte inşa edilmiş, dört yapraklı yonca (taraktonoz) planlı, sekizgen bir kubbe kasnağına ve demir kenetlerle tutturulmuş taşlarla kaplı, hafif kavisli, piramit şeklinde, kompozit bir kubbesi ve yan odaları olan Aşağı Kilise;(B) ilk kilisenin bir uzantısı olarak batı tarafına inşa edilmiş, ana sunağın bulunduğu yerden açık bir merdivenle bu kiliseye bağlanan, üç apsisli, beşikçatılı bir yapı olan Dış Kilise; (C) güney tarafına inşa edilmiş bir narteks. Krallara ve patriklere ait (ya da onlara atfedilmiş) sekiz mezar Aşağı Kilise’de, Keşiş Karnig’in mezarı ise nartekstedir.
Plan (Thierry ; 2005, 124 üzerinden)
I. Dünya Savaşı’nın ardından gaspedilen ve artık büyük ölçüde yıkılmış olan Tortan ibadethanesinin üzeri konutlarla kaplanmıştır. Dış Kilise ve narteksi tamamen yok olmuştur. Yalnızca, depo olarak kullanılmakta olan Aşağı Kilise halen görünür durumdadır. Azizlerin mezarlarından geriye yalnızca Kirkor Lusavoriç’in kenotafı (simgesel mezar taşı) kalmış, o da 2012 yılında parçalanmıştır.
Surménian, 1947, 88-90. Oskian, 1951, 29-31. Thierry, 2005, 122-125.